Gönderen Konu: Solaris mercek altında  (Okunma sayısı 9257 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fortran

  • Forum Gurusu
  • *****
  • İleti: 1.671
  • Bir insanı sevmekle başlar her şey...
    • get GNU
Solaris mercek altında
« : 26 Nisan 2014, 07:06:36 ös »
Kısa bir tarihçe...

Unix tabanlı (Unix-like) işletim sistemi kavramını duymuş olabilirsiniz. Bu kavram, kullandığınız işletim sisteminin, Unix temel alınarak hazırlandığını belirtir. Unix tabanlı işletim sistemlerine, BSD, Linux ve Solaris gibi onlarca örnek gösterebiliriz. Aslında Unix, AT&T Bell Labs.'ın bir ürünüdür. Dennis Ritchie ve Ken Thompson tarafından Multics'ten daha iyi bir işletim sistemi oluşturmak için 1969 yılında geliştirilmiştir. Unix tarihi gerçekten enteresan... Sırf bir yazıyı buna ayırmak istiyorum. O yüzden -şimdilik- işin derinine inmeyeceğim. Ancak AT&T'nin, Unix'i ticari olarak kullanma hakkının olmayışının sonuçlarını bilmek yararlı olacaktır.

Büyük bir tekel olan AT&T'nin çalışabileceği alanlar önceden belirlenmişti ve bilgisayar satmak bu faaliyetlerin içinde yer almıyordu. Unix'in ticari gücünü kullanamayacak olan AT&T, kaynak koduyla birlikte, üniversitelere işletim sistemini sunmakta bir sakınca görmedi. AT&T'nin bu hareketi, üniversitelerin kendi Unix versiyonlarını üretmesini sağlamış; onlarca farklı Unix işletim sisteminin geliştirilmesine neden olmuştur. ( Seneler sonra, AT&T, Unix'i ticari olarak kullanma hakkına kavuşmuş ve Unix klonlarına dava açmıştır. Novell'in AT&T ile anlaşıp, Unix haklarını satın alması üzerine dava düşer. Hep merak ederim; AT&T'dekiler, Unix gibi bir altın madenini, kendi elleriyle verdikleri için ne kadar pişmanlardır acaba? )

Herkesin kendi Unix'ini geliştirdiği bir ortamda, Vinod Khosla, Scott McNealy, Bill Joy ve Andy Bechtolsheim tarafından SUN Microsystems, 1982 yılında kurulur. Sun, Stanford University Network ( Stanford Üniversite Ağı ) anlamındadır. Bu elbette ki bir tesadüf değil. Kurucuların hepsi, Stanford kökenlidir ve firmanın temelini üniversitede atarlar.


Sun, döneminde etkisiyle, kendi Unix versiyonunu 1982 yılında piyasaya sunar. Büyük oranda BSD'ye dayanan ilk işletim sistemi, SunOS 1.0 olarak isimlendirilir. SunOS işletim sisteminin gelişimi, yıllar boyunca yeni versiyonlarla devam eder. ( SunOS işletim sistemi, 5.versiyonundan itibaren, Solaris adını almıştır. ) Bu geçen sürede Sun, bir teknoloji devi hâline gelip, bilgisayar dünyasını büyük oranda değiştirmiştir. SunOS ile Unix'in gelişimine katkıda bulunmuş; NFS, SPARC, Java vb. ürünlerle, farklı trendler yaratmıştır.

 Bir kuruluşun himayesinde yaratılmış, geliştirilmiş ve firma desteğiyle sunulan Unix tabanlı en yaygın işletim sisteminin, Solaris olduğunu söyleyebiliriz. Linux veya xBSD için böyle bir durum söz konusu değildir. İlk çıkışları, amatör veya eğitim amaçlı olmuştur. Ticari anlamda kullanımları çok sonra keşfedilmiştir. Solaris ise belirttiğimiz gibi bir firma gözetiminde yürüyüp, desteklenen bir Unix çalışmasıdır. Bu durum elbette ki, Solaris'in diğerlerinden üstün ya da zayıf olduğu anlamına gelmez. Sadece daha kurumsal bir gelişim süreci yaşadığını gösterir.

Uzun yıllar boyunca, Solaris'in ana çalışma platformu, RISC ( Reduced Instruction Set Computer ) mimarisinde olan, SPARC ( Scalable Processor ARChitecture ) işlemcileri olmuştur. Solaris ile ilgili dökümanlarda, Intel x86 tabanlı işlemcilere verilen desteği görebiliyoruz. Ancak ilgi-talep yetersizliğiyla alakalı olarak, bu pek bilinen bir özellik olamadı. Solaris'in, x86 mimarisinde kullanımı, yaygınlık kazanmamıştır.

2005 yılının başlarında, Sun, Solaris'in kaynak kodlarını açacağını müjdeledi. Bunun için OpenSolaris adında bir proje başlattılar. Artık Solaris açık kaynak bir işletim sistemi olmuştu. Üstelik x86 desteği hiç olmadığı kadar ön plândaydı.

OpenSolaris

Kavram karmaşası yaşamamak için OpenSolaris ile Solaris'i birbirinden ayırmak gerekiyor. Bir GNU/Linux dağıtımı olan SuSE, her yönü açık bir dağıtım olmak üzere OpenSUSE adında bir proje başlattı. Bu kapsamda dağıtımın adını da SuSE'den, OpenSUSE'ye çevirecekler. Sun tarafında gerçekleşense, farklı bir durum. Solaris artık OpenSolaris oldu diye düşünmeyin. Solaris hâlen Solaris. OpenSolaris ise işletim sistemi değil, sadece projenin adı.

OpenSolaris projesinin amacı; Solaris işletim sisteminin ekseninde, özgür bir yazılım hareketi başlatmak. Bu hareket üç temel unsura dayanıyor: (1) OpenSolaris kaynak kodu, (2) OpenSolaris geliştirme topluluğu ve (3) koordinasyon için opensolaris.org adresi. Bu plân hiçte küçümsenecek cinsten değil. Solaris'in gelecek versiyonları, OpenSolaris'te geliştirilen teknolojiler üzerine kurulacak.

 OpenSolaris destek vermek isteyen herkese kucak açıyor. Buna bulaşıp, bulaşmamak size kalmış. Beni sorarsanız, kıyısından köşesinden bir şeylere başladım. Oturup işletim sistemi yazmak haddime olmasa da, merak ettiğim temel düzeydeki komutları inceliyorum. C ile ilgileniyorsanız, inceleyin, hoşunuza gidecektir. En azından opensolaris.org adresini ziyaret edip, hiç yoktan Source Browser (Kod Gezgini) ile kaynak kodları dolaşmanızı tavsiye ederim. OpenSolaris projesi kapsamında Solaris'in, çekirdek, ağ yapısı, kütüphaneleri ve komutları açık olarak sunuluyor. Kalan diğer bölümlerinse, yakın tarihlerde, OpenSolaris'e kazandırılması taahhüt ediliyor.

Lisans Konusu

OpenSolaris projesinde sunulan bütün kaynak kodlar, Common Development and Distribution License - CDDL ( Genel Geliştirme ve Dağıtım Lisansı ) ile dağıtılıyor. Bu nedir, derseniz; Sun kodları yayınlarken, isteyen herkesin, istediği gibi kodları kullanmasını arzu etmiş. Bunun da en iyi Mozilla Public License - MPL ( Mozilla Kamu Lisansı ) üzerinde biraz değişiklik yaparak olacağını düşünmüşler. Böylece MPL'i biraz değiştirirek, CDDL'i oluşturmuşlar. GPL'i ise çeşitli nedenlerle tercih etmemişler.

GPL ile geliştirilmiş bir yazılımı alıp değiştirirseniz, bunu yine GPL ile dağıtmanız gerekir. Yani GPL ile üretilmiş bir proje ve ondan türetilmiş bütün çalışmaların GPL olarak yayınlanması şarttır. Benim gibi birçok insan bunu doğru bulsa da, Microsoft CEO'su Steve Ballmer, GPL'i kansere benzetmektedir. Sanırım işlerine gelmiyor, karar sizin... Sun, GPL'i tercih etmemiştir. Bunun yerine, CDDL'i oluşturmuştur. Kendi açıklamalarına göre, Solaris ile ilgili çalışmak isteyen herkesin, GPL ile kısıtlanmak istemeyeceğini düşünmüşler. CDDL ile ticari faaliyet sürdüren firmaların daha çok ilgi göstereceğini plânlıyorlarmış. GPL ile tam bir karşılaştırmasını bulup, okuyamadığım için fazla yorum yapamıyorum. Ancak GNU'nun sayfasından okuduğum kadarıyla, GPL ile lisanslanmış bir modülle, CDDL ile lisanslanmış başka bir modülü birbirine bağlama imkanınız bulunmuyor. CDDL ile ilgili daha fazla bilgim olduğunda, sizlerle paylaşacağım.

Dilerseniz, CDDL'i buradan okuyabilirsiniz.

Solaris 10

Solaris tarafıysa, eskiden bildiğimiz gibi devam ediyor. Geçmişten tek farkı Solaris'in artık ücretsiz oluşu. İşletim sistemini, Sun Web sitesinden indirip, kullanabiliyorsunuz.

Solaris 10, beş CD veya bir DVD olarak geliyor, 3 küsur GB yer kaplıyor. İsterseniz ek özellikler ve programlar içinde ayrı bir DVD indirebiliyorsunuz. Yalnız indirmek için önce SDM (Sun Download Manager) programını kurup yüklemenizi tavsiye ederim. SDM, Java tabanlı bir indirme programı. CD'leri yüklerken, çeşitli yükleme programlarıyla sorun yaşadım. Ama SDM'de böyle birşey olmadı.

Linux konusunda az çok deneyimli sayılırım. Yarım düzine dağıtımla çeşitli testlerim, denemelerim olmuştur. Bu yüzden Solaris pek yabancı gelmedi.

 Şimdi gelelim kuruluma. Direkt CD'den boot ediyorsunuz. Bilgisayarınızın kapasitesine göre kurulum aşaması grafik veya metin tabanlı olabiliyor. Benim bilgisayarım kapasitesiz olduğundan, metin tabanlı bir kurulum gerçekleştirdim. Çok deneyimsizseniz, bu şekilde biraz zorlanabilirsiniz. Ama o kadar abartı bir zorluğu da yok.

Sabit diskinizi bölümlere ayırma olayları çok kompleks değil. Mevcut dosya sistemlerini bozmadan yapabilirsiniz. Ben kurarken 10 GB'lık yeri otomatik ayarlamasını istedim. Kurulum programı da 1 GB'i sanal diske, geri kalanını sisteme atadı. 384 MB RAM'im var. Sanal bellek için default olarak 1 GB ayırması bana fazla geldi. Genelde, işletim sistemlerinde, tavsiye edilen sanal bellek miktarı, belleğinizin 1.5 ile 3 katı arasındandır.

Gerekli donanımları kendisi buluyor. Diğerlerine göre donanım bulma başarısının çok düşük olduğunu bu arada söylemem gerekir. Network ile ilgili gerekli ayarları da soruyor. Sonra CD'leri sırasıyla takıp çıkartıyorsunuz. Yüklerken, CD'yi çıkart demediğiniz sürece, istediğiniz kadar CD-ROM tuşuna basın, çıkartmıyor. İlk defa yüklerken, tecrübesizliğime gelmişti. CD-ROM'un tepki vermemesi üzerine, bilgisayar kitlendi sanıp, makineyi resetlemiştim.

Makineyi resetlerseniz, elektrik giderse veya benzer bir problemden işlem yarıda kalırsa, sorun olmadan, kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Yukarıda bahsettiğim olaydan deneyimim var.

Uzun bir yükleme ardından işletim sistemi kuruluyor. Bilgisayarın başlangıcı da seçmeniz için LILO-Grub benzeri bir ekran karşınıza çıkıyor. SUN Solaris'i seçtiğinizde login screen karşınıza gelecektir.



İki çeşit pencere yönetici ekranı var. Birincisi SUN Solaris sürümlerinden zaten tanıdık olan, CDE (Common Desktop Environment). CDE güncel bir Linux dağıtımı veya Windows kullanıcıları için sıkıntı verecek kadar kötü tasarlanmış bir pencere yöneticisi. Üniversitedeyken, Solaris yüklü bilgisayarlarda, CDE'yi bol bol kullanma fırsatım olmuştu. Sadece sunucu işlemleri, sistem yönetimi yapacaksanız, CDE yeterli bir arayüz. Ancak karşısında sürekli zaman geçirmek istediğimi söyleyemem.



İkinci pencere yöneticisiyse, Java Desktop Environment. Adının Java konulmasının, Java'yla teknik anlamda ilgisi yok. Daha çok pazarlamayla alakalı bir durum. CDE'ye göre çok başarılı. Gnome üzerine kurulmuş ve dosya yönetimi için Nautilus kullanıyor. Linux'a dolayısla çok benziyor. Ayrıca biraz da Windows'a benzetmeye çalışmışlar. Performansı gayet iyi.




 Bu saydıklarım dışında alternatifler de bulunuyor. İstanbul Teknik Üniversitesi, Bilişim Enstitüsü laboratuvarlarında, Gnome arayüzlü Solaris işletim sistemi kullanmıştım. İşin aslı, Solaris'i en kullanılır yapan Gnome pencere ortamıydı. Gnome pencere yönetimi ayrıca mı yükleniyor, yoksa CD'ler içinde mi bulunuyor dikkat etmedim. Daha fazla bilgi için GNOME 2.0 Desktop for Solaris sayfasına göz atabilirsiniz. Unutmadan Solaris'e KDE'nin de yüklenebileceğini belirtelim.

Değerlendirme

Şimdi gelelim bir iki önemli noktaya. Solaris'in yıllar yılı ana platformu Sparc işlemcilerdi. Ama Sun, bir ara karar alıyor ve Intel tabanlı sistemler için de işletim sistemini geliştiriyor. Sonra bu kararından vaz geçiyor ve Intel'e olan desteği kaldırıyor. Fakat kamuoyu baskısı falan derken tekrar Intel tabanlı işlemcilere destek veriyor. Karman çorman bir hikaye kısacası. Solaris'in tarihine bakarsanız, uzunca bir süre x86 desteği verdikten sonra iptal etmesini ve sonra yine destek vermesini görürsünüz.

Yukarıda anlattığım olayı hesaba katınca, Solaris'in zayıf donanım desteğini anlayabiliyorsunuz. Çünkü Solaris'in öncelikli hedefini, Intel tabanlı PC'ler oluşturmuyordu. OpenSolaris ile bu gidişin yönünü değiştirmeye çalışıyorlar. Donanım desteğinin, kısa sürede gelişeceğine inanıyorum.

Performans konusuna değinirsek; öyle aman aman bir performans farkı yok. Zaten görmem de mümkün değildi. Makineyi zorlayıp, farkları gösterecek bir test ortamı yaratmam oldukça zordu. Ben de Solaris'le, Linux'un kapıştırıldığı benchmark testlerini aradım. İncelediğim testlerden bazıları, Linux'u öne çıkarırken, bazıları da Solaris'in önde olduğunu söylüyor. Açıkcası, "Bu, öbüründen kesinlikle daha hızlıdır!" dememi sağlayacak kadar yeterli kanıt bulamadım. Sadece şunu söyleyebilirim; eğer Linux kullanıyor ve performans kaygılarıyla Solaris'i düşünüyorsanız, performans yerine başka gerekçeler aramanız gerekecektir. Beklediğiniz performans farkını muhtemelen yaşamayacaksınız. Belki SPARC işlemcili yoğun iş yükü altında çalışan bir bilgisayarda hız farkı belli olur; denemediğim için bilemiyorum.

Geçelim mi, kalsın mı?

Solaris'e geçelim mi, yoksa kalsın mı? Sanırım kritik soru bu. Olaya ev kullanıcıları açısından bakarsam, kesinlike geçmemenizi öneririm. Unix tabanlı bir işletim sistemi istiyorsanız, yaygınlığı, yazılım ve donanım desteği nedeniyle Linux en uygun seçim olacaktır. Eğer Solaris kurarsanız, tanınmayan donanımlarla boğuşabilirsiniz. Belki tanınmayan donanım konusunda, 1-2 yıl içinde ciddi adımlar atılacak ama şimdilik yetersiz duruyor. ( Elinizde ki donanım aygıtlarının Solaris'te çalışıp, çalışmadığını Solaris OS: Hardware Compatibility Lists bağlantısından kontrol edebilirsiniz. )

Konuya, küçük ve orta büyüklükte firmalar açısından yaklaşırsak, elinizdekinden memnunsanız, onunla devam etmenizi tavsiye ederim. Şayet Windows kullanıyorsanız ve Unix tabanlı işletim sistemine geçme arzunuz varsa, o zaman değerlendirmeyi iki parçaya ayırmak gerekir:

1. Ofis içersinde kullanılan bilgisayara Solaris veya Linux yüklenmesi söz konusuysa, ben seçimimi yine Linux'tan yana yaparım. Ev kullanıcıları için saydığım nedenler, ofis içersinde kullanılacak bilgisayar için de geçerlidir. Eğer bütün bilgisayarlarınız standart donanıma sahip değilse, farklı farklı birçok konuda programa ihtiyacınız varsa, Linux size daha uygun gelecektir. Standart donanım kullanıyorsanız ve Solaris OS: Hardware Compatibility Lists bağlantısında, aygıtlarınızın uyumlu olduğunu tespit ettiyseniz, pekâlâ Solaris'te kullanabilirsiniz.

2. Şayet bir web server'dan bahsediyorsak, Solaris veya Linux kurmak konusunda kesin bir şey demek gerçekten çok ama çok güç. Ne hazırlayacağınızdan tutunda, günlük işlem sayısına kadar birçok faktör, verilecek kararı etkileyebilir. O yüzden, bu konuda sessiz kalmam uygun olacaktır.

"Sun Solaris mi, GNU/Linux mu?" sorusuna, büyük skaladaki firmalar açısından bakmaya gerek duymuyorum. Bunun iki nedeni var: 1. Büyük firmaların yazdıklarımı baz alıp, bir değerlendirme yapması zaten komik olur. 2. Büyük firmalar, çoğunlukla büyük firmalarla çalışıp, kendilerini garantiye almak isterler.

Solaris, 25 seneye yakın geçmişe sahip ve en başta da belirttiğim gibi büyük bir firma tarafından desteklenen bir işletim sistemi. Yapacağınız bir sözleşmeyle, Sun ile aranızda bir servis anlaşması imzalayıp, sorun çıkması hâlinde ne olacağını garantiye alabilirsiniz. Linux gibi bir işletim sistemi içinse, en azından Türkiye sınırlarında, buna benzer bir anlaşma yapabilmek daha güçtür.



Nexenta OS

Yazıyı burada bitirecektim. Ancak Solaris'ten, bahsedip Nexenta OS'a değinmemek ayıp olurdu. Belki bilginiz vardır; Debian çok ünlü bir GNU/Linux dağıtımıdır. Ubuntu ise Debian üzerine kurulmuş bir başka dağıtımdır. OpenSolaris projesiyle birlikte, tıpkı Linux'takine benzer birkaç dağıtım ortaya çıktı. Bu dağıtımlardan en ilgimi çekeni, Nexenta OS. Nexenta OS, Solaris çekirdeğiyle sunulan bir Ubuntu dağıtımı. Yani şu an masaüstümde kullandığım Ubuntu'dan tek farkı, Linux çekirdeği yerine, Solaris çekirdeğiyle çalışması.

Sun'in sitesinde gezerken, Solaris için bir program farkettim. Bu programı kullanarak, Linux programlarını Solaris'te çalıştırabiliyorsunuz. Nexenta OS'ta böyle bir yapı var mı emin değilim ama böyle bir durum var. Yazıyı yazdığım tarihte, Ubuntu'ya ait 12065 program paketi Nexenta OS'ta çalışabiliyordu. Belki Sun'in sunduğu yapıyla alakaları vardır veya belki de herşeyi kendileri yapmıştır. Sonuç olarak Linux'ta kullandığınız programları, muhtemelen Nexenta OS'ta bulabilirsiniz.

Neden Solaris yerine Nexenta OS yükleyelim derseniz; Nexenta OS'un kullanımını daha kolay bulacağınızı düşünüyorum. Solaris tasarımı, sistem yöneticileri açısından uygun olsa da, son kullanıcıya yönelik değildi. Nexenta OS bu açığı kapatarak, kolay kullanılabilir bir Solaris yaratma çabasında.




 Nexenta OS, şimdilik Alpha 5 aşamasında. Bunun Beta aşaması, ardından Release Candidate olması falan düşünülürse, tam anlamıyla hazır olması bir yıl sürer. Bir yıl içinde Solaris'in donanım desteğinin artacağını düşünürsek, Nexenta OS oldukça güçlü bir konuma erişebilir.

Farklı şeyleri tecrübe etmek iyidir; deneyim kazandırır. Uygun bir zamanınızda, Solaris'i kullanıp, kendi deyimleriyle 'evrenin en güçlü işletim sistemini' bizzat denemenizi tavsiye ederim.

25 Eylül 2006-----Çağatay ÇEBİ

cagataycebi.com